Çevik eğitmenlik deneyimlerim

By

Bir Agile koç olarak yıllar geçtikçe çevik eğitimleri tasarlama ve sunma becerim gelişiyor. Hem katılımcılarımızdan , hem beraber çalıştığım yada eğitim aldığım diğer profesyonellerden hem de nörobilim  gibi farklı disiplinlerden öğrenimlerle bu konuda farklı yaklaşım, denemeler ile kendimi sorgulayarak adapte ediyorum.Yani çevik yaklaşımla bu konuda da empirik yaklaşımı uygulamaya özen gösteriyorum.

Geçenlerde bir eğitimimiz esnasında çevik eğitimler tasarlama ve sunma konusundaki aktarım ve pratik yaptıktan sonra  çok deneyimli ve eğitimler veren bir katılımcımızın şu farkındalığını paylaşması beni bu yazıyı yazmaya motive etti. Paylaşımı tam olarak şöyleydi ” Ben şimdiye kadar çok iyi sunum hazırlıyormuşum ve bu sunumu aktarıyormuşum eğitim olarak, aslında benim ne kadar çok bildiğimden öte eğitim katılımcıların ne kadar alarak çıktıkları üzerine bir deneyim süreci olarak tasarlanmalıymış” Bu paylaşımı çok kıymetli buldum.

Belirttiğim gibi yıllar içinde çok farklı profesyonelden eğitim aldım ben de eğitimen olarak geliştim. İlk eğitim verdiğim yıllarda eğitimin etkinliğinin makineli bir motor gibi bildiğim ve ilgi çekici olan tüm bilgilerin kısıtlı bir zaman içerisinde aktarılması gibi bir kanım vardı. Bunun öyle olmadığını, katılımcıların öğrenme amaçları, içinde bulundukları bağlam ve eğitimin öğrenme amaçlarına göre yeteri kadar bilginin(Lean )aktarılması ve bu bilginin eğitim sürecinde deneyimlenerek profesyonel ve özel hayatlarında nasıl kullanabileceklerine ilişkin bir farkındalık yaratmanın çok kıymetli olduğunu anladım.

Bu konuda bana yüksek farkındalık yaratan ve agile42 eğitimlerimizde tasarım ve aktarım sürecinde kullandığımız Sharon Bowman’ın Hızlandırılmış Öğrenme(AL) yaklaşımı ve prensiplerini çok kısaca aktarmak istiyorum.

Daha yakın zamanlarda, sinirbilim alanındaki keşiflerin yanı sıra öğrenme stilleri, öğrenme modelleri ve çoklu zeka üzerine yeni bilgilerin katılması, şimdi Hızlandırılmış Öğrenme (AL) olarak adlandırdığımız bir öğretim ve eğitim yaklaşımına katkıda bulunmuştur. AL’nin temel yaklaşımları şunlardır:

• Öğrenme, zihini olduğu kadar bedeni de içerir.

• Öğrenme, temelde bir yaratma eylemidir, bilgi tüketilmesi değil.

• Öğrenme insan beyninde aynı anda birçok düzeyde gerçekleşir, doğrusal bir beyin aktivitesi değildir.

• İşbirliği öğrenmeyi artırır; izolasyon ve rekabet onu azaltır.

• Öğrenme, aktif yapma, yansıtma ve geribildirim verme ile gerçekleşir,  pasif dinleme ile  değil.

• Olumlu duygular ve zihinsel imgeler öğrenmeyi geliştirir; ikisinin de eksikliği öğrenmeyi engeller.

 

Bu prensiplere dikkate alarak ve kalite standartlarını koruyarak her bir eğitime özenle hazırlanmak, katılımcılarla güvenli bir bağ kurarak sorulara ve paylaşımlara yeterince alan açmak da çok kıymetli. Yani çok özenle tasarlanmış bir akışının ve içeriğiniz olabilir. Bütün bunların etkisini artıracak en önemli şeylerden birisi de eğitim esnasında yüksek gözlem yapmanız, esnek ve adaptif olabilmeniz yani iyi bir eğitim ve öğrenme kolaylaştırıcısı olmanız gerekiyor. Çok iyi bilmek çok iyi aktarmanın garantisi olmuyor ve bu konuda gelişiminize katkı sağlayacak çözümler ise bir eş düzeyden süpervizyon almanız, iki eğitmen olarak aktarım yapıyorsanız bir ilişki tasarı yapmanız ve dans edebilmeniz, katılımcılardan her seans sonrasında geribildirim alarak onların ihtiyaçlarına göre adapte olabilmeniz. Bir de özgün olmanız çok kıymetli, hepimiz farklı ve biriciğiz, başkalarının kopyası olmak yerine kendi tarzınızı geliştirmemiz gerekiyor.

Benim deneyimlerim bu şekilde, sizlerin deneyimleri nasıl?