Odysseus Anlaşması , Çeviklik ve hedeflerimiz

By

 

 

Odysseus Anlaşmasını duydunuz mu? Ben duyduğumda hem çeviklik hem de hedeflerle ilgili bir çok çağrışım yaptığı için bu konuda bir yazı ele almak istedim.

Odysseus Anlaşması” kavramı, esasında davranış ekonomisi ve psikolojide, bireyin gelecekteki eylemlerini şekillendirmek adına bugünden bazı önlemler alması fikrine dayanır. Bu terim, Homeros’un “Odysseia” adlı eserindeki Odysseus’un Sirenlerle ilgili hikayesinden esinlenmiştir. Odysseus, Sirenlerin şarkısını duymanın tehlikelerini bilerek, gemisini geçireceği zaman kendisini direğe bağlatmış ve mürettebatının kulaklarını balmumuyla tıkamalarını emretmiştir. Bu şekilde, Sirenlerin cazibesine kapılarak gemiyi kayalıklara sürme tehlikesi ortadan kalkmıştır.

Bu kavram, bireyin kısa vadeli isteklerine yenik düşmeden, uzun vadeli hedeflerine ulaşabilmesi için kendi kendine uyguladığı bir tür önlem veya kısıtlamayı ifade eder. Örneğin, bir kişinin tasarruf etme hedefine ulaşmak için maaşının belirli bir yüzdesini otomatik olarak bir tasarruf hesabına yönlendirme kararı alması, bir Odysseus Anlaşması olarak değerlendirilebilir. Bu, gelecekteki davranışları şimdiden belirli bir yola sokma ve kısa vadeli cazip seçeneklerin cazibesine kapılma ihtimalini minimize etme girişimidir.

Bu kavramı bireyler için kullanabileceğimiz gibi aynı şekilde bu kavramı Çevik çalışmalara, takımlara uyarlayabiliriz. Benim aklıma gelen örnekler şu oldu:

-BİTTİ tanımı-

-Kabul kriterleri

-Sprint hedefi ya da ürün hedefi

Nasıl mı?

Sprint başında Sprint hedefini yakalamaya yönelik çekilen işleri hangi beklenti ve özellikleriyle teslim edeceğimizin taahüdünü baştan kabul kriterleri üzerinde Scrum takımı olarak anlaşarak karar verilmesi ve  buna uygun şekilde takımın çalışmaya yön vermesi, kaliteli ve tamamlanmış iş çıktısı içinde Bitti kavramının  bu günden gelecek için söz vermesi bunun pratiğe dönüştürülmüş hikayeleri değil mi?

Ya da ürünümüz, hizmetimiz ve işimizle ilgili  kısa vadede ulaşacağımız Sprint hedefini koymakta bugünümüzden iki yada üç hafta sonrası için taahüt vermemizi sağlamıyor mu? Hedefi bildiğimiz zaman yaptığımız planların işe yarayıp yaramadığını anlamak ve gerekirse değişiklik yaparak hedefe ulaşmak için takım olarak hünlük hizalanmak, karar almak, engelleri kalırmak için birbirimize yardım etmekte bunun bir örneği değil mi? Yeter ki biz odaklandığımız hedefe gitmek için esnek ve adaptif bir şekilde odaklanarak çalışalım.

Bir diğer yansıması da iş ve özel hayattaki   hedeflerimiz değil mi? Bireysel, takım, birim olarak , kurumsal, aile ya da herhangi bir sosyal topluluk olarak hedeflerinizi belirlediğimizde ve bunlara ulaştığımızı nasıl ölçeceğimizi tanımladığımızda aslında bu günümüzle , geleceğimiz arasında bir anlaşma yaparak, bizi hedefe götürecek aksiyonlar alma ve hedeften şaşırtacak davranışlardan kaçınmaya çalışırız.Bu anlaşma, bireylerin ve takımların kendileriyle yaptıkları ve gelecekteki eylemlerini şekillendiren kararları içerir. Bu tür anlaşmalar, kişisel finans, sağlık, eğitim ve kariyer planlaması , takım hedefi gibi birçok alanda uygulanabilir. Örneğin, bir kişi sağlıklı beslenme hedefine ulaşmak için evine abur cubur almayacağına dair bir karar verebilir. Ya da bir öğrenci, sosyal medyayı belirli saatlerde kullanmama kararı alarak dikkatini dağıtıcı unsurları sınırlayabilir. Ya da takım olarak işimizi kolaylaştıracak araç ve yetkinlikler için kendimizi geliştirmeye yönelik hedef koyabilir ve bunu çalışabiliriz. Burada en kilit nokta hedefimizle ilgili yolculuğumuzda en uç noktaya varıp varamadığımızla ilgili kendimizi demotive etmek değil, ilerleyişimizi gözlemleyip , gerekiyorsa planları değiştirmektir.

Odysseus Anlaşması kavramı, bireyin, takımın uzun vadeli hedefleriyle anlık arzuları arasındaki çatışmayı yönetme ve gelecekteki kendisiyle mevcut benliği arasında bir köprü kurma çabasını temsil eder. Bu, bireysel ve takım iradesini güçlendirme ve kendi kendini kontrol etme yeteneğini artırma amacı taşır.

Bendeki bu çağrışım ve örnekler size neleri düşündürttü? Sanırım ben de , çeviklik, sürekli öğrenme, hedef ve takip etme gibi konular öğrendiğim ve duyduğum bir çok şeyde ben de  algıda seçicilik oluşturuyor ve hayatımda nasıl yer aldığını sadece moda olduğu için değil çok uzun zamandır insanoğlunun bu yaklaşımları kullandığını paylaşmak için vesile oluşturuyor.