Verimlilik Tiyatrosu

By

Merhaba,

Bugün aldığım Management 3.0 tarafından gönderilen bilgilendirme mailinde çevik liderliği geliştirmek için bazı ipuçları vermişler. Çok güzel bir yazı onun için özetle ve kendi gözlemlerimi de katarak sizinle paylaşmayı istedim. “Verimlilik tiyatrosu” benzetmesini çok sevdim ve ne kadar da gerçek!

“Her Zaman Yapılacak Pek çok İşin Olması Yüksek Verimlilik ile Eş- Aynı Değildir” demişler!

Verimlilik Tiyatrosu, bireylerin veya kuruluşların üretkenlik görünümü veren ancak mutlaka anlamlı veya önemli bir ilerlemeyle sonuçlanmayan faaliyet veya davranışlarda bulunduğu bir olguyu ifade ediyor.

Verimlilik Tiyatrosu, kuruluşun stratejisini yürütmek için doğru, en etkili, en ilgili görevi tamamlamaya değil, meşgul olmaya (veya öyle görünmeye) odaklandığı için çok yönlü bir İSRAFA neden olur.

Aşırı toplantılar: Çoğu zaman gereksiz olan, mail veya telefonla, diğer iletişim yöntemleriyle daha verimli bir şekilde yönetilebilecek bir konu için, gereksiz toplantılar yapılması! önemli sonuçlar vermeden herkes için çok meşgul görünümü yaratabilir.

Mailleri sürekli kontrol etmek: Bazı insanlar meşgul görünmenin bir yolu olarak mailleri veya sosyal medyayı sürekli kontrol etmeyi kullanır, ancak bu dikkati daha önemli görevlerden uzaklaştırabilir. (odaklanarak bir iş üretmeyi engeller) Bu arada, kurumun mailleşme pratiklerine de bir göz atmak ve iyileştirmek gerekir, gördüğüm en sakıncalı uygulamalardan biri; ilgili – ilgisiz birçok kişiyi cc’ye koyarak herkesin posta kutularının çöplük gibi doldurulmasıdır.

Multitasking-Çoklu görev: Aynı anda birden fazla görevle hokkabazlık yapmak, üretkenlik görünümü verebilir, ancak çoğu zaman daha düşük kaliteli iş ve genel verimliliğin azalmasıyla sonuçlanır. Bunu okuyunca 2018 yılında yazdığım blog yazısını hatırladım, eğitimlerimizde sürekli bahsediyoruz ama eğitime katılmayanlar bilgi için buradan blog yazısına ulaşabilir.

Aşırı raporlama: Ekip üyelerinden kapsamlı ve ayrıntılı ilerleme raporları veya belgeler talep etmek, özellikle de gerçekten gerekli olmadığında, işe değer katmayan raporlar istemek yoğunluğun artmasına zamanı verimsiz kullanmaya neden olabilir. Kontrolfirik bir toplum olduğumuz ve mikro-management’ı sevdiğimiz için detaylı raporlamanın, yaygın olarak istendiğine bizzat şahidim. Ama bu raporların ne kadarı okunuyor O iş yoğunluğunda bunu da bilmiyorum. Bazen yöneticilerin kendi kendilerini aşırı yoğun hale getirdiklerini gözlemliyorum.

Verimlilik gerçekten neyi gerektirir? 21. yüzyılda en alakalı üretkenlik türünü biliyor muyuz? Liderler ve kuruluşlar bu tür üretkenliği teşvik etmeye hazır mı? Daha fazla saatler boyunca çalışmak verimliliği gerçekten arttırır mı?

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim bazı ülkelerde tüm kurumlar veya çevik çalışan kurumlar haftada 4 gün çalışmaya başlamışken ve bunun verimliği arttırdığını ispat etmişken, bizde hala mesai saatleri içinde kalmanın bile zor olduğu düşünülürse (hala 18:00 dan sonra mail atalım mı? 17:00 da toplantı koyalım mı? diye tartışırken) çalışan refahı ile ilgili neler yapıyoruz? iş- özel hayat dengesini gözetiyor muyuz? Buna daha yakından bakmamız gerekir diye düşünüyorum, çünkü çalışan esenliği ile verimliliği el ele giden unsurlar.

Yazıda Verimlilik Tiyatrosu ile başa çıkmanın ipuçları şöyle verilmiş:

  • Bir lider olarak gerçek üretkenlik, sorumluluk ve verimlilik kültürünü teşvik edin.
  • Çalışanlarınızın kendi işlerini yönetebileceklerine güvenin. Mikro-management yaratıcılığı bastırabilir ve üretkenlik tiyatrosuna elverişli bir ortam yaratabilir.
  • Çalışanların endişelerini dile getirebilecekleri, yardım isteyebilecekleri ve süreç iyileştirmeleri için öneriler sunabilecekleri açık iletişimi teşvik edin.
  • Çalışanlarla ilerlemelerini, zorluklarını ve hedeflerini tartışmak için düzenli birebir toplantılar planlayın. Bu tartışmalar sırasında yapıcı geri bildirim ve rehberlik sağlayın.
  • Toplantıların sayısını ve süresini en aza indirin, toplantıların net bir amacı olduğundan ve ekibin hedeflerine katkıda bulunduğundan emin olun.
  • Çalışanların üretkenliği artıran ve israf uygulamalarını ortadan kaldıran değişiklikleri önerme ve uygulama yetkisine sahip olduğu bir sürekli iyileştirme kültürünü teşvik edin.
  • Verimlilik tiyatrosu devam ederse, iş yükü, kaynak sınırlamaları veya soruna katkıda bulunabilecek organizasyonel süreçler gibi altta yatan sorunları ele almayı düşünün.

Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Bu yeni bakış açılarının hepinize ilham vermesini dilerim.