Çevik Koçluk Eğitiminden Bir Bölüm “Assessment’lar

By

Sevgili Scrum Master’lar, Koçlar, Çevik Liderler takımınızın gelişimini acaba nasıl takip ediyorsunuz? Takımın ne yönde gelişmesi gerektiğine kendi kendinize mi karar veriyorsunuz? Bu sadece gözleme dayalı bir öngörü mü, yoksa takımla birlikte yürüttüğünüz bir objektif değerlendirme sonucumu oluşuyor?

Bizim takımlarla çalışırken hedefimiz, her zaman takımın gelişmesi çevik değerler ve prensiplere uygun olarak çalışması olur.  Takımın daima bu prensipler üzere gelişerek yüksek performanslı takım haline gelmesini isteriz. Çeviklik ruhu daima ilerlemek, değişmek ve gelişmek üzerinedir.

Peki siz takıma sunduğunuz katkının nasıl farkına varıyorsunuz?

Bunu objektif olarak ölçebilmek için bir mihenk taşına ihtiyaç var. Çevik koçluk eğitiminde anlattığımız tüm bu assessment araçları sizin için başlangıç noktanızı görmek ve daha sonra takip edebilmek adına uygun araçlardır.

Bu araçların kullanımı takımla birlikte üzerinde çalışıldığında takımında kendisini keşfetmesi ve değerlendirmesi için son derece yansız veriler oluşturacaktır. Daha sonra takım kendi kendisini değerlendirdiği assessment’lara bakarak kendisine koçuyla birlikte gelişim yol haritası oluşturabilir, böyle gelişim kolaylıkla ve tüm ekibin katkısı ile ve yüksek motivasyonla gerçekleşir. Bizin deneyimimiz bu şekilde ekibin kendi yüksek farkındalığı ile bulduğu gelişim noktalarının iyileştirilmesi konusunda hiçbir direnç göstermeden çalıştıkları yönündedir. Bu şekilde çalışmak takımlarda aradığımız kendi kendini yönetme fonksiyonunu da şüphesiz çok geliştirmektedir.

Agile Manifestonun ilk maddesi: insanlar ve etkileşimleri süreçlerden ve kullanılan araçlardan daha önemli ve değerlidir. Takım assesmentları takıma kendi tutumlarını anlamaları için yardımcı olur, böylece öz farkındalıkları oluşur. Takım sağlıklı çalışıp çalışmadığını görür. Tek tek Çevik Manifestonun 12 prensibinin konuşulması biz bunu nasıl ve ne kadar yapıyoruz diye üzerinde düşünülmesi ayrıca çok güzel bir eğitim metodudur.

Değerlendirme çalışmaları sadece takım düzeyinde de kalmamalıdır, örneğin biz bir kuruma yeni başladığımızda mutlaka kültürünü anlamak üzere bir assessment yaparız. Göreceli olarak küçük organizasyonlarda yönetimle yaptığımız yarım günlük çalıştayda çeşitli araçlar kullanarak bilgi toplarız. (mesela Schneider Modeli gibi kültürü anlamak için kullandığımız farklı araçlar olabileceği gibi amacımıza uygun olarak Scott Morton tarafından MIT de geliştirilmiş Business Alignment Modeli kullanabiliriz) Daha sonra çalışanlardan çeşitli seviyedeki 15-20 Kişi ile birebir görüşerek organizasyonla ilgili fikirlerini öğreniriz. Daha sonra tüm bu bulguları birleştirerek bir rapor hazırlarız sonra sponsorlarla bunu paylaşarak, çektiğimiz resim budur? Neleri değiştirmek ve ne tarafa doğru evrilmek istiyorsunuz? Diye sorarak birlikte yöneleceğimiz yönü belirleriz. Bu çalışma paha biçilmez bir somut başlangıç noktası oluşturur. Böylece hizalandıktan sonra çalışmalara başlarız. Büyük organizasyonlarda ise agile42’nin araçlarından biri olan Org. Scan’i kullanırız. Buradan detaylı bilgi alabilir ve örnek raporu bastırabilirsiniz.

Çalışmalarımıza başladıktan sonra da yönetim kadrosuyla el ele yürümek isteriz, aslında çevik dönüşümün katalizörleri Liderlerdir ve kültürel dönüşüme en çok onlar etki edebilir. Bu nedenle liderlerin kendi gelişimlerimlerini takip etmeleri için bireysel liderlik assessment’ları geliştirdiğimiz gibi, ayrıca organizasyonel liderlik arketipleri assessment’ı da yaparız ki, gene organizasyonda genel eğilimi saptayalım ve kendi değerlendirmeleri doğrultusunda daha çok hangi arketip altında çalışmalarının başarı getirdiğini kendileri saptayarak, o yöne doğru birlikte ilerleyebilelim. Buradan liderlik assessment’ına göz atarak belki kendiniz ve takımınızla birlikte bir çalışma yapabilirsiniz, olmadı bizi arayın 3 saatlik bir çalıştayla, sonuçları birlikte değerlendirelim.

Takımlarla yapacağınız assessment’lar 3 tipte olabilir:

Kültür odaklı assessment’lar, ekip içi ilişkilerin uyumu, takımlar sağlıklımı (bunun içinde Spotify modeli incelenerek kendi organizasyonunuza uygun başlıklar tasarlanarak yapılabilir). Organizasyonel normlarınıza uygun çalışılıyor mu? Şirket vizyonu, takım hedefleri tüm takım üyeleri tarafından biliniyor ve ona uygun çalışılıyor mu? Kişiler birbirinden öğreniyor mu? İş birliği içinde çalışıyorlar mı? vs. çeşitli başlıkları ekleyerek tasarlanabilir. Aşağıda bizim her yeni başladığımız takımda yaptığımız “Takım Dinamikleri Assessment’ı” anketi gibi bir anket göndererek doldurmalarını isteyebilir, daha sonra da retrospektifte bunun üzerinden konuşabilirsiniz.  Buradan koçluk yaparken takımızda geliştirmek istediğiniz yönleri bulabilirsiniz.

Uyumluluk odaklı assessment’lar takım süreçleri ve uygulamaları benimsemiş mi? Bütün uygulamaları hayata geçirmişler mi? Mesela günlük toplantıları düzgün yapıyorlar mı? Product Backlog düzgün tutuluyor mu? Gibi hangi çerçevede çalışıyorlarsa ona uygun bir kontrol listesi oluşturarak takımla birlikte bir retrospektif de üzerinden konuşabilirsiniz. Aşağıda Scrum takımları için geliştirilmiş bir assessment örneği paylaşıyorum, tabi ki sizler bunu daha da geliştirebilirsiniz.

Son olarakda İlke ve Prensipler odaklı bir assessment tasarlayabilirsiniz. Burada çevik bakış açısı, yalın çalışma, çevik değerler, çevik prensipler üzerine sorular sorarak takımın hangi seviyede olduğunu keşfetmelerine destek olabilirsiniz. Bu size takımla tüm bu konuların üzerinden geçme ve aslında nasıl olmaları gerektiğine dair öngörü geliştirmelerine destek olacak, gelecekte yapacağınız koçluk çalışmalarınıza sağlam bir zemin oluşturacaktır. Aşağıda bizim bir Kanban takımı ile gerçekleştirdiğimiz 12 çevik prensiple ilgili yaptığımız assessment’ın bir parçasını görebilirsiniz. Bu assessment’ı tasarlarken önce yöneticilerle,  “çevik prensipleri” konuşup kendi organizasyonları için hangi davranışları gösterge olarak kabul edileceği üzerinde mutabakata varıp, kuruma özgü bir assessment tasarlıyoruz. Bu çalışmalar yıllarca çevik çalışan takımlarda bile yeniden hizalanma ve çevik çalışmanın özüne dönme fırsatları yaratmaktadır. Çünkü yaptığımız çalışmalarda şunu da gördük: belirli bir süre çalıştıktan sonra takımlar birtakım şeyleri göz ardı ederek çalışmaya başlıyorlar. İster iş yükünün fazlalığı, ister zaman kısıtı, ister çevik felsefenin iyice hazmedilmiş olmaması, kültürün oturmamış olması deyin, işleri mekanik bir şekilde yaparak “task” kapatmaya çalışıyorlar. İşin ruhunu anlamadan çevik çalışmak ve tüm ritüelleri yapmak, takımlarda gereksiz zaman kaybı ve boş iş yükü gibi algılanmaya başlıyor.

Ayrıca Takım Performans Modellerini kullanarak da assessment yapabilirsiniz. Bunlara Lencioni’nin Takımların 5 İşlevsizliği modelini, Drexler & Sibbet in takım performans modelini örnek olarak gösterebiliriz.

 

Söyleyeceğim özetle şu ki, değerlendirme çalışmaları farkındalık geliştirmek, öğrenmek ve objektif verilere dayalı geliştirme çalışmaları başlatmak için muazzam bir zemin hazırlar.

Bir assessment taşı ile birçok kuşu vurabilirsiniz.